"Sosyal Politika alanındaki çalışmalarımız hükümete bakanlık kurdurdu"

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz Saltık ile belediyenin sosyal hizmetler politikasını ve çalışmalarını konuştuk. Saltık; “Bizim anlayışımızın temeli sosyal desteğin bir ‘lütuf’ değil ‘hak’ olarak görmek ve yardım alanlarını sayısını azaltacak biçimde çalışmak” diyor.

11.05.2021

İstanbul Belediyesi’nin en büyük yükü sizde görünüyor. Göreve geldiğinizde nasıl bir tablo vardı müdürlüğünüzde?

İBB yönetimine geldiğimizde üzülerek gördük ki sosyal politikanın gereklerinden ve pek çok bilimsel ve teknolojik gelişmelerinden uzak, evrensel ilkeler kadar, temel değerlerimizden de kopuk bir çalışma biçimi hâkimdi.

Sosyal hizmet profesyonel bir alan, bu alanda mesleğinin erbabı sosyolog, sosyal hizmet uzmanı, psikolog vb. uzmanların çalışması gerekirken bir elin parmağını geçmeyecek kadar az uzman olduğunu, onların da aktif saha görevinde yer almadığını gördük. Eski çalışma arkadaşlarımızın pek çoğu kendi mesleki eksikliklerini eğitimlerini dışardan tamamlamaya çalışarak gidermeye çalışıyordu. Ancak yine de verilen hizmetin niteliğini arttırmak için doğru personel yapısını oluşturmak hayatiydi. Bu nedenle öncelikle alanında uzman bir personel yapısı oluşturduk.

Önceki dönemde ayni ve nakdi yardımla sınırlı bir hizmet modeli vardı. Sadece ekonomik düzlemde kalan bir modelden hanenin iyilik ve refahını arttırmaya yönelik çok yönlü bir sosyal hizmet modelini hayata geçirmek için uzman personel olmazsa olmaz bir unsurdur.

Özellikle kadın ve çocuğun görünür olmadığı bir belediyeyi devraldık. Şiddet ve İstismar vakalarına anında müdahale edecek Çocuk Koruma Birimi ve Kadın Danışma Hattını kurduk.

Yardımları hak temelli ve adil biçimde dağıtmak birincil önceliğimiz. Yardımlarda partizanlık, dışardan siyasal telkin yok.

LÜTUF DEĞİL HAK

Peki sosyal yardımlar konusunda algı değişti mi?

Elbette çok değişti. Yapılan oryantasyon ile çalışma arkadaşlarımız alanlarında çok ciddi fark yarattılar. Yarattıkları en büyük fark 360 derecelik bütüncül kapsayıcı Sosyal İnceleme anlayışıyla hareket etmek ve sosyal desteğin bir ‘lütuf’ değil ‘hak’ olarak görerek vatandaşla ilişkilenmek oldu.

Sosyal destek anlayışımıza gelirsek; biz uzun vadeli planlarımızda kent yoksulluğunu azaltmaya yönelik kalıcı projeler geliştiriyoruz. Bunun için de insanları sosyal yardım sisteminden kalıcı çözümler geliştirerek mezun etmeyi hedefliyoruz.

Bizim en büyük hedefimiz insanları yoksulluktan mezun etmek.

Sosyal politikalarınızı şekillendiren öncelikleriniz nelerdir?

Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı olarak dezavantajlı bütün gruplara, bütüncül bir hizmet anlayışından hareketle sosyal politikalarımızı belirliyoruz.

Önceliğimiz maddi ve sosyal yetersizlikler nedeniyle dezavantajlı durumda olan bütün kesimleri destekleyerek güçlendirmektir. Bu doğrultuda ihtiyacı olan vatandaşlarımıza bir yandan destek sağlarken diğer yandan onların durumlarını iyileştirmeyi ve durumlarına kalıcı çözüm geliştirmeyi hedefliyoruz.

Yani yardım almadan yaşamasını sağlamak istiyorsunuz… ?

Evet. Müdürlüğümüzün yeni yaklaşımına uygun politikalar üretmek hedefiyle çok kısa bir sürede Sistem Mezuniyeti Projesini hayata geçirdik. Çünkü biz yardım yaptığımız kişi sayısının artmasını değil, yardıma ihtiyaç duymayan insan sayısını arttırmakla övünmek istiyoruz.

SİSTEM MEZUNİYETİ PROGRAMI

Nedir bu sistem?

Bu sistemi, sosyal destek sistemi içerisinde yer alan vatandaşlarımızı hakları konusunda bilgilendirip gerekli sosyal hizmet çalışmalarıyla birlikte nihayetinde iş ve meslek sahibi yaparak dirençli ve sürdürülebilir geçim kaynaklarına giden yolu göstermek olarak tanımlayabiliriz. Bizler de bu doğrultuda Sistem Mezuniyeti projesiyle birlikte, öncelikli olarak sosyal desteğe ihtiyaç duyan vatandaş sayısını azaltmak hedefindeyiz.

Ekonomiyi güçlendirmek için evde ve mahallede görülen tüm mağduriyetleri kendi alanında uzman personelimiz aracılığıyla tespit ediyoruz. Engellilik, psikolojik destek, kadın ve çocuklara yönelik hizmetleri bir araya getiren bir sistem kuruyoruz ve bu hizmeti götüreceğimiz kesimle ilgili sağlıklı bir verinin oluşmasını sağlıyoruz. Sosyal ve Ekonomik Destek Programı (SEDEP) açlık sınırı altında aile kalmaması için çalışıyor. Kısacası destek verdiğimiz değil, desteğe ihtiyaç duymayacak vatandaşlarımızı çoğaltmaya çalışıyoruz.

Pandemi ile taleplerde nasıl bir değişim oldu?

Gelen taleplerin sayısının artmasına bağlı olarak biz de bu taleplere hızlı cevap verecek aksiyon planları oluşturduk.

Aynı zamanda Anadolu’daki kooperatiflerimizi özellikle kadın kooperatiflerini desteklemek amacıyla ihtiyaç sahibi ailelere dağıtılan bazı ürünlerimizi bu kooperatiflerden tedarik ediyoruz. Bu sayede hem vatandaşların ihtiyacına cevap verirken, hem de kooperatiflerimize destek olmuş oluyoruz.

Peki sahada karşılaştınız gerçek durum nedir?

Kent yoksulluğu, derin yoksulluk sadece Türkiye’de değil, İstanbul’da da çok arttı. Dahası yoksulluğunun tanımı değişti.

Eskiden işi olmayan, geliri olmayan insanlara yoksul derdik. Şimdi işi var, geliri var ama geçinemiyor. Çalışan ama yoksul bir sınıf var. Ve bunlar yoksulluk uçurumuna sürükleniyorlar. Ne yazık ki merkezi idare, hükümet bunu önlemek için kalıcı ve güçlü bir adım atamıyor veya atmıyor.

İtiraf edelim ki, merkezi idarenin yapması gerekenleri biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak kısıtlı bütçemizle yapmaya çalışıyoruz. Hatta şunu söyleyebilirim ki, bizim çalışmalarımız hükümete yeni bir bakanlık (Sosyal Hizmetler Bakanlığı) kurdurdu.

Buda bizi yoksul halkımız adına mutlu etti.

PANDEMİDE TALEP ARTTI

Salgın sürecinde başvurularda artış var mı?

Pandeminin yarattığı panik ve artan işsizliğe paralel olarak yardım taleplerinde patlama oldu . 1 Gıda Kolisi için 1. Pandemi de 1.250.000 kişi başvurdu. Pandemi koşulları işsizliği dolayısıyla da sosyal desteğe ihtiyaç duyan vatandaş sayısını çok ciddi oranda artırdı.

İşsizliğin dolayısıyla da sosyal desteğe ihtiyaç duyan vatandaş sayısındaki artışlar ile beraber Pandemi döneminde de Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’na bağlı hizmetlere kesintisiz olarak devam edildi. Gelen talepleri almak ve en hızlı şekilde cevap vermek amacıyla “Birlikte Başaracağız” portalı oluşturuldu.

Sosyal dayanışma ağını kuvvetlendirecek kampanyalar ile daha fazla sayıda ihtiyaç sahibi kişiye ulaşmak üzere askıda fatura, askıda anne-bebek paketi, askıda aile destek paketi ve eğitim destek paketi uygulamaları hayata geçirildi. Hayata geçirildiklerinden itibaren Askıda fatura kapsamında yaklaşık olarak 248.376 fatura, Aile destek kapsamında yaklaşık 25.871 aile eşleşmesi sağlanırken, yaklaşık 18.126 anne-destek paketi ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırıldı.

Pandemi Dönemi özelinde 65 Yaş Üstü Destek Hattı, Psiko-sosyal Destek Hattı ve Sağlık Çalışanlarının Konaklama Taleplerine Yönelik hatlar ile hizmet verildi. Bu kapsamda psiko-sosyal destek hattına 23.923 çağrı gelirken, sağlık çalışanlarının konaklama taleplerine ise 30.256 çağrı geldi.

Bu şartlarda Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığına bağlı hizmetlere kesintisiz olarak devam edildi. Bu kapsamda gelen talepleri en hızlı şekilde cevap vermek amacıyla “Birlikte Başaracağız” portalı oluşturuldu.

Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’nın en büyük zorluğu nedir? “Her şey tamam da beni en çok bu zorluyor” dediğiniz şey… ?

Daire başkanı olmanın bir zorluğu yok, gün sonunda başkan Ekrem İmamoğlu’nun güvenerek göre verdiği birisi olarak bu işi en iyi şekilde yapmaya ve yaparken de bu işten keyif alarak yapmaya çalışıyorum. İşe gelirken ayaklarım hiç geriye doğru gitmiyor. Dezavantajlı tek bir kişiye bile destek olmak benim için çok önemli. Çünkü, dayanışma kültürü dışında bir yaşam biçimi bilmeyen birisi olarak yaptığım işle uyumlu bir karakterim olduğunu söyleyebilirim. “Beni en çok zorlayan şey” demeyelim de en çok üzüldüğüm şeylerden bir tanesi, farklı sosyal medya mecralarından veya cep telefonumu bularak bir şekilde bana ulaşan insanların çaresizliğine üzülüyorum. Evdeki boş buzdolabının fotoğrafını atan, kırık camların naylonla örtüldüğü fotoğrafı atan, çocuklarının doktor reçetelerini, ödenmemiş elektrik-su faturalarını, evdeki anne babası veya çocuklarının hasta ve perişan hallerinin fotoğraflarını atan anneler ve babalar oluyor. Özellikle de anneler. Neden anneler? Çünkü ben annelerin feryadına dayanamam. Dünyanın hangi ülkesinde ve hangi dilde olursa olsun anne feryadının dili ortaktır ve ben de bu ortak dile kulak kesilirim. Daha önce yoksulluk sınırını baz alarak destek oluyorduk. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum ve özellikle pandemi sürecinin tetiklediği işsizlik yoksulluk sınırını o kadar genişletti ki artık o yoksulluk sınırında yaşayanlara değil açlık sınırında yaşayan en dezavantajlı kitleye yönelmek zorunda kaldık. Bu gerçeklik de bizi gerçekten üzüyor.

İHTİYACI OLANIN YANINDA OLACAĞIZ

Var olan projelerinizi başlıklar altına sıralamanız mümkün mü ve gerçekleştirmeyi düşündüğünüz projeler nelerdir?

Daire Başkanlığımızın çalışmaları kapsamında ihtiyaç sahibi hanelere düzenli olarak destek sağlıyoruz. En son, bebeklerin ilk 4 ay ihtiyaçlarının yer aldığı Yenidoğan Destek Paketi ile ihtiyaç sahibi ailelere destek olmaya başladık.

Bunun dışında; Pandemi koşullarında hizmete aldığımız ve bir yıldır devam ettiğimiz çalışma kapsamında vatandaşlarımıza gıda ve hijyen kolisi dağıtımı gerçekleştiriyoruz. 2020 yılında yaklaşık 700 bin ve 2021 yılının ilk 4 aylık sürecinde,  110 bin aileye gıda ve hijyen kolisi desteği sağlamış olduk.

Yine pandemi koşullarında gelişen online eğitimden dezavantajlı çocuklarımızın eğitimden uzak kalmaması amacıyla ihtiyacı olan 40.000 aileye tablet desteği sağladık ve tablet dağıtımlarımız da devam etmektedir.

3-6 yaş arasında olan ihtiyaç sahibi yaklaşık 130 bin çocuğa 10 milyon litre Halk Süt desteği sağlamış bulunmaktayız.

Vatandaşlarımızın memleketlerine dönmelerinde nakliye desteği sağlıyoruz ve 1.190 aileye bu yolda yardımcı olmaya çalıştık.

Okul öncesi çağdaki çocukların eşit şartlarda eğitim almasını amaçladığımız Çocuk Etkinlik Merkezlerimizde çocuklarını yuvaya gönderme imkânı olmayan ailelerimizin çocuklarına “Eğitim Her Çocuğun Hakkı” diyerek eğitim imkânı sağlıyoruz.

Kadın Dayanışma Evi ve Kadın Destek Hattı ile kadınlara hizmet veriyoruz.

Yoksulluk ve İhtiyaç Haritamız bazında, Mahallelinin ihtiyaçlarına göre hizmet içeriğinin belirlendiği Mahalle Evlerini hizmete açtık.

Engelli bireylere yönelik projeler kapsamında hayata geçirilen ve ilki 3 aralık Dünya Engelliler Günü’nde Başakşehir’de açılan Özel Gereksinimli Bireyler Eğitim Merkezinde 2-14 yaş dilimindeki özel gereksinimi olan çocuklara ‘Erken Çocukluk Dönemi’ başta olmak üzere, Otizm Sprektrum Bozukluğu olan ile diğer gelişimsel yetersizlik ve risk gruplarında yer alan çocuklara dünya standartlarında eğitim, terapi ve destek hizmeti veren Yeni bir Merkez açtık.

Engellilik alanında ayrıca Eğitim Destek Hizmetleri, Psikolojik Destek Hizmetleri, Rehabilitasyon Hizmetleri, Kamp Hizmetleri, Ulaşım Destek Hizmeti, Sosyal Destek Hizmetleri yürütülmekte aynı zaman da Engelli bireylere yönelik olarak ise medikal malzeme ve hasta bezi desteği sağlamaktayız.

Peki yakın gelecekte neler planlıyorsunuz?

Yeni evlenecek ve geliri yoksulluk sınırı altındaki genç çiftlerimize Evlilik Destek Paketi ile yardımcı olmayı amaçlıyoruz.

Aynı zamanda sosyal incelemesi yapılmış ve yardım alması konusunda olumlu görülen vatandaşlarımız üzerinden eşya ihtiyacı olanlara, Beyaz Eşya ve Mobilyada destek vermek için çalışmalarımızı hızlı bir şekilde ilerletiyoruz.

Sosyal İncelemesi yapılmış ve muhtaçlığı tespit edilmiş ailelerin yaşam kalitelerini yükselmek için evlerinde Tadilat ve Tamirat projesini hayata geçirmeyi planlıyoruz.

Belediyenin üniversite öğrencilerine ne gibi destek ve burs imkânları var?

Genç Üniversiteli Eğitim yardımı kapsamında ise yaklaşık 34 bine yakın üniversite öğrencilerimize destek çıktık. Ayrıca, ilköğretim veya lise öğrencisi olan engelli çocuklar ile şehit çocukları, yetim ve öksüz çocuklarını da unutmayıp onlara da eğitim desteği veriyoruz.

Üniversite öğrencilerine yılda 3 seferde ödenen toplam 3.200 TL tutarında eğitim desteği sağlıyoruz. Ayrıca, Bu dayanışma hareketlerine 2021 yılı itibariyle “Eğitim Destek” paketi de eklenmiş olup ve 5 günde 2.500’den fazla öğrenciye destek sağlanmıştır.  Dayanışma ağı kapsamında askıda eğitim destek projesinde destek olan vatandaşlarımızın bağışları ile ihtiyaçlığı tespitli üniversite öğrencileri eşleştirilerek, bu öğrencilere tek seferlik 250 TL ödeme yapılmaktadır. Dayanışma kapsamında eğitim destek paketi projesinden toplam 8.176 hane yararlanmıştır.

Ramazan ayında muhtaç vatandaşlarımıza ne gibi destekler sunuyorsunuz?

Ramazan ayında yaklaşık olarak 130.000 adet ihalesi yapılmış ve sosyal inceleme kapsamında muhtaçlık sınırının altında kalan ailelerimize Ramazan Kolisi dağıtımlarına başlamış bulunmaktayız.

Ayrıca bu koliler ile beraber yaklaşık 20.000 adet koliyi ise kooperatifler aracılığı ile temin ederek Pandemi döneminde onlara da bu yoldan yardımcı olmaya çalıştık. Kooperatif kolileri içerisinde nohut, erişte, bal, fasulye, pirinç ve zeytinyağı bulunmaktadır.

Diğer yandan yoksulluk bazında belirlediğimiz mahallelerimize dağıtımları öncelik tanıyarak 39 ilçede Mahalle Muhtarlarımıza erzak kolisi yönlendirmesi sağladık ve dağıtımlarımız devam etmektedir.

Kimsesiz ve sokakta kalanlar için çalışmalarınız nelerdir?

İstanbul’da gidecek bir yeri olmadığı için sokaklarda kalan evsiz vatandaşlarımıza da yardımcı olmaya çalıştık. Evsiz vatandaşlarımıza verilen kış hizmeti kapsamında ihtiyaç sahibi evsizlere ilaç desteği ve barınma desteği sağladık.

Kalacakları yerlere yerleştirilmeden önce Pandemi şartları da göz önünde bulundurulmuş olup sağlık taraması ve kontrollerinden geçilerek Florya, Esenyurt ve Kayışdağı misafirhanelerimizde evsizlere barınma, beslenme, kişisel temizlik, giyim ve sağlık hizmetlerinde destek sağladık.

Kadın ve çocuklar için ne gibi sosyal yardımlarınız vardır?

Kadın Dayanışma Evinde kalan kadınlara yeni bir yaşam kurabilmeleri için ihtiyaç duydukları desteği sağlıyoruz.

Kadın Destek Hattı ile kadınlara psikososyal ve hukuksal danışmanlık hizmeti veriyoruz.

Sayın Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun “150 Mahalleye 150 Kreş” projesini devam ettiriyoruz. Öte yandan bu proje, Yuvamız İstanbul çocuklarımız kadar ailelerine de büyük kolaylıklar sağlamaktadır.

Ayrıca Kısa Mola projemiz de bulunmaktadır. Bu projemizde çalışan ailelerimiz, çocuklarını “Kısa Mola” olarak adlandırdığımız birimlerimize kısa süreliğine bırakabilecekler. Her birimimizde olduğu gibi bu birimimizde de kaliteli eğitim, güvenli ve sağlıklı bir ortam sunuyoruz.

Pandemi döneminde eve kapanmak zorunda kalan çocuklara hizmet vermek amacıyla Online Oyun Grupları oluşturduk. İstanbul 95 programı ile doğum öncesinden (hamileliğin 7. ayından) başlayarak bebeğin ilk 3 yılı boyunca yapılan düzenli ev ziyaretleri ile rehberlik hizmeti sağlıyoruz.

Tüm bu projelerimizi kente hizmet yaparken unutulan kadın ve çocuklar için yapıyoruz. Bizim yönetim anlayışımızda dezavantajlı insanları kaderine terk etmek yok. Bizler tüm ailelerin çocuklarına iyi bir gelecek sunmak düşüncesinden yola çıkarak bu projelerimizi hayata geçiriyoruz.